
Zikrin en faziletlisi la ilahe illallah’tır. Tirmizi
Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz. Cuma-10
Kalpler ancak, Allah’ı zikretmekle huzura erer. Er-ra’d, 28
Muhakkak ki Allah’ı zikretmek her şeyden daha büyüktür. Ankebut 45
Zikir, kalbe sevgilinin adını fısıldamaktır. Sümeyye Yurtsever
En büyük zikir, nefsin arzu ve isteklerinden vazgeçmektir. Cemalnur Sargut
Derman ararsan derde rabbini zikret her yerde. Mahmut Efendi
Rabbini zikredenle, zikretmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir. Hadis-i Şerif
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden. Şems-i Tebrizi
Yunus sen bu dünyaya niye geldin, gece gündüz Hakkı zikretsin dilin. Yunus Emre
Benden seni seviyorum dememi bekleme sevdiğim. Bizde zikir sessiz çekilir.
Zikrullah öyle bir kaledir ki hem zahir düşmandan, hem de batın düşmandan korur. Mahmut Efendi
Zikir bir kazmadır, onunla gönüllerdeki yabancı dikenleri temizlersin. Ubeydullah Ahrar
Her an, dilleriyle Allah’ı zikr edip, O’nu bir an unutmayanlardan herbiri, güler bir hâlde Cennet’e gireceklerdir.“ Cübeyr bin Nüfeyr
Zikre gafletsiz ve ara vermeden devam ederseniz bu zikirden kısa zaman sonra haz alırsınız. Abdülbâki el-Hüseyni
Her anda Allah kelimesine ihtiyaç vardır. Her vakit Besmeleye, her saatte Lâ ilâhe illallâh’a ihtiyaç vardır. O zikr-i İlâhî sâyesinde ene mahvolur. Said Nursi
Zikir, Allah’a vusul (ulaşma) sebeplerindense de, rabıtasız ve şeyhde fâni olmaksızın yapılan zikir ulaştırıcı olmaz. Hâce Muhammed
Zikir kalbin gıdasıdır. Gıdasını almayan kalp zayıflar, sonra ölür. Kalp ancak zikir ile beslenir, kuvvetlenir, tatlanır, manen hayat bulur. Gavs-ı Sani
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. Al-i İmran Suresi
Her vakit, Allah’ı zikr etmek lâzımdır. Kalpte başka hiçbir şeye yer vermemelidir. Yerken, içerken, uyurken, gelirken, giderken hep zikir yapmalıdır. İmâm-ı Rabbânî
Her nefis, dünyadan susuz olarak gidecektir. Ancak Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri’ni zikreden kullar bundan (yani susuz gitmekten) müstesnadırlar. Davud-i Tai